DEPRESYON: Depresyon her yaşta görülebilen bir hastalıktır.Majör Depresyon (Ağır Depresyon) nöbetlerle gelen ve tedaviyle tam düzelen bir özelliğe sahiptir. Toplumun her kesiminde görülebilir. Psikiyatrik hastalıklar arasında en sık rastlanan bir tablodur.Yaşam boyunca her 100 erkekten 10,unun her 100 kadarında20’sinin Depresyon geçirdiği araştırmalarla saptanmıştır. Depresyondaki bir insanda en dikkati çeken özellikler şunlardır: - Elem,keder,karamsarlık,umutsuzluk duyguları ile;daha önceden zevk aldığı,ilgi duyduğu nesnelere ,uğraşılara ilgi duymaması ve hiçbir şeyden zevk alamama halidir(Anhedoni) Depresyondaki bir hasta çevresine ve hekime; - "Çok üzgünüm,sanki daha önceki kişiliğimi,yapımı kaybettim." - "Hiçbir şeyden zevk alamıyorum." - "Bu sıkıntı,keder bitmeyecek." - "Hayat bana ağır geliyor." - "Canın hiçbir şey yapmak istemiyor." - "Kendimi yorgun, bitkin hissediyorum." - "Sabırsız, tahammülsüz bir insan oldum." - "Kimse gelsin-gitsin istemiyorum. - "Sessiz, sedasız bir odada, kendi başıma kalmak istiyorum." - "Çocuklarıma bakamıyorum, bazen onları boğasım bile geliyor." - "Bazen artık yaşamın bir anlamı kalmadı diye düşünüyorum." - "Bir şey öğrenemiyorum, her şeyi unutuyorum." - "Zaman zaman sebepsiz ağlıyorum." - "Çok sıkılıyorum, daralıyorum, baş ağrılarım sıklaştı." - "İştahtan kesildim, kilo verdim." - "Uykuya dalmakta güçlük çekiyorum, bazen erkenden sıkıntı ile uyanıyorum." - "Ne yapacağımı bilemiyorum, karar veremiyorum.” şeklinde yakınmada bulunur. Uluslar arası Depresyonları Önleme ve Tedavi Komitesinin depresyonlu hastaların tanınmaması amacıyla hazırladığı tanı ölçütlerinden yola çıkarak hazırlanan maddelerin 4-5 tanesine evet diyorsanız Depresyon yaşıyor olabilirsiniz. Hayattan eskisi kadar zevk alamıyorum,hiçbir şey ilgimi çekmiyor. Son zamanlarda karamsar,ümitsiz kötümser düşünüyorum. Kendimi yorgun,bitkin,halsiz hissediyorum. Uyku düzenim bozuldu. İştahım azaldı;kilo kaybettim. Bedenimde ağrılar,sızılar başladı,göğsümde baskı oluyor.mideme kramplar giriyor. Son zamanlarda cinsel ilgimi kaybettim. Hafızam zayıfladı,bir şeyi aklımda tutamıyor,öğrenemiyorum. Zaman, zaman intihar etmek istiyorum.kimseyi görmek istemiyorum... Depresyon geçiren bir insanın; düşünce,duygu,davranış motor faaliyetlerinde,biyolojik-yaşamsal fonksiyonlarında değişiklikler olur. Duygu durumundaki değişiklikler: Keder ,elem,üzüntü,sıkıntı,karamsarlık, Olağan faaliyetlere karşı ilgisizlik, Hiçbir şeyin zevk vermemesi,hayatın anlamsız gelmesi, Ağlama isteği veya ağlama, Konuşmaya dahi isteksiz olma, Düşünce içeriğindeki değişiklikler: En başta umutsuzluk,karamsarlık düşünceleri(hastalığın gelişeceği,her şeyin kötüye gittiği düşünceleri)Benlik saygısında(kendine güvende)azalma(kendini değersiz,günahkar,suçlu kabul etme,ciddi depresyonlarda kişi bu düşüncelerle intihar eder) İntihar fikirleri, Ağır depresyonlarda gerçeği değerlendirme,muhakemede kısmi bozukluklar görülebilir.şahıs organlarının olmadığı,çürüdüğünü,bu nedenle yeme içmesinin anlamsız olduğunu söyler veya kötülük göreceği şeklinde hezeyanları olabilir. Depresyonda HafızaDikkat toplanamaz. Konsantrasyon bozulur. Unutkanlık başlar. Yeni şeyler öğrenilmez. Bu nedenle iş performansı ciddi şekilde düşer. Depresyonda Biyolojik-Vital fonksiyonlar: Uykuya dalmada güçlük, Sık,sık uyanma sabahları erken uyanma, Bazen aşırı uyuma... İştahsızlık (perhizde değilken 1 ayda kilosunun% 5’ inden fazlasını kaybetme) Cinsel istekte azalma, Hareketlerde,faaliyetlerde yavaşlama;halsizlik yorgunluk ,bitkinlik. Depresyondaki kişi neler hisseder?Kendimi üzgün ve veya alıngan hissediyorum. Bana daha önce zevk veren şeylerden hoşlanıyorum(İş,hobiler spor,arkadaşlar,seks vb.) İştahım ve veya kilom değişti. Uyku düzenim bozuldu,şimdi çok fazla ya da çok az uyuyorum. Kendimi sürekli yorgun hissediyorum ve enerjim yok. Kendimi suçlu,umutsuz ya da değersiz hissediyorum. Konsantre olamıyorum,hatırlayamıyorum ya da karar veremiyorum. Arkadaşlarım yorgun olduğumu ya da hareketliliğimin azaldığını fark,ediyor. Sık, sık ölüm üzerine düşünüyorum,hatta intihara kalkıştım. Nasıl oluyor da bu kadar bir şey bu kadar az tedavi ediliyor?Bunun bir çok sebebi var.Bazıları eninde sonunda”Kendiliğinden düzeleceğini ve eski haline kavuşacağını” hissettiğinden tedaviye gerek duymuyor.Bazıları,depresyonu kendi başlarına halledebilecekleri bir zayıflık ya da kişisel bozukluk olarak düşünüyor.Bazıları da etkin bir Tıbbi tedavinin mevcut olduğunu farkında olmayabilir.Böylece,depresyon geçiren insanlar hissettikleri belirtileri doktorlarıyla konuşmuyor ve depresyonları gizli kalıyor.Başarılı bir şekilde tedavi edilebilecekleri halde depresyon geçiren insanlar,onları bekleyen yardımı aramadıklarından acı çekmeye devam ediyorlar. DEPRESYON TÜRLERİ Maskeli Depresyon Sınıflamalarda yer almamakla beraber klasik kitapların çoğunda yer alır. Bu durumda klasik depresyon belirtileri yerine:Bedenin değişik yerlerinde ağrılar,sızılar,uyuşmalar,karıncalanmalar,hissetme azlığı;karakter bozuklukları,seksüel alanda ve beslenme ile ilgili davranışlarda bozukluklar;alkolizmi,madde bağımlılığı gibi sorunlar ön plandadır.Yani temeldeki depresyon bu şekilde(Maskeli şekilde) dışa yansımıştır. Atipik DepresyonHastada depresif duygu durum dikkati çekmekle beraber,diğer belirtiler”tipik” depresyon belirtilerine uymaz. Gün içi değişmeler görülür. Kişilik yapısı takıntılara,saplantılara yatkın insanlarda takıntılar,saplantılar,kuruntular ön plana çıkar. Örneğin;su muslukları,tüpün düğmesi, ütü fişi sürekli kontrol edilir.Bazen yoldan dönülüp tekrar, tekrar bakılır. Bedendeki fizyolojik değişiklikler organlardaki bir bozukluğun habercisi gibi değerlendirilir ve bedensel uğraşılar artar. Çeşitli korkular geliştirilir. Dışarıdan gösteri,rol gibi algılanacak davranışlar görülebilir. Atipik depresyonlu insanlar her zamankinden fazla yemek yerler.Aşırı kilo alırlar. Kollarda ve bacaklarda aşırı güçsüzlük vardır. Beklenmedik bir şekilde alkole,maddeye,kumara düşkünlük. Aile ve iş yaşamından uzaklaşma. Açıklanması güç cinsel uyumsuzluklar dikkati çeker. Çocuklarda ve Gençlerde Depresyon: Çocuklarda ve gençlerde tipik depresyon belirtileri olmayabilir.daha çok davranış ve tutum değişiklikleri belirgindir.Aşırı ağlama,hırçınlık,asi davranışlar,çabuk sinirlenme;alkol ve uyuşturucu kullanımına başlamanın temelinde depresyon olabilir.. Yaşlılarda ve menopoz Sonrası Depresyon: Kadınlarda daha sık görülür. Depresyonun tipik belirtileri olmakla beraber;ağır bunaltı(anksiyete),sıkıntı,özellikle sabah sıkıntısı,uyku bozukluğu ön plandadır. Aşırı telaş ve tedirginlik vardır. Sıkıntıdan dolayı sürekli eller oğuşturulur ve yerinde duramama,dolaşma hali vardır. Bedensel uğraşılar daha fazladır. İntihar düşünceleri yoğundur. Doğum Sonrası Depresyonları. Doğumdan sonra annelerde görülen depresif tabloya”Puerperal depresyon”denmektedir. Bazı anneler doğumdan sonra:Gelip geçici ağlama nöbetleri,güçsüzlük,halsizlik,sıkıntı,üzüntü,bebeğe karşı ilgisizlikle karakterize”Bebek hüznü”denen bir durum yaşarlar.destekleyici tedavilere olumlu yanıt verirler. Doğum sonrası 1 ila 3 ay içinde gelişen;Karamsarlık,üzüntü,yetersizlik,hiçbir şeyden zevk alamama,çocuğa ev işlerine bakamamak hallerinde tam bir depresyon geçirilmektedir.Ciddi tedaviyle düzelir.Bazılarının da depresyonunun bazı belirtileri uzun süre kalabilir. Distimik Bozukluk Eskiden nörotik depresyon,depresif kişilik,nevrasteni diye nitelendirildi.hastalarda en az 2 yıl süren ve çok ağır olmayan depresyon belirtileri vardır.Uyku bozuklukları,hiçbir şeyden mutlu olamama,müzmin karamsarlık hali,halsizlik,yorgunluk,istek ve ilgi azlığı,güvensizlik hissi,bedensel yakınmalar dile getirilir.Bu bozuklukta birkaç gün,birkaç hafta iyilik dönemleri görülebilir.Ancak bu iyi dönemleri 2.ayı geçmez. Pastpsikotik Depresyonlar Şizofreni gibi gerçegi değerlendirme yeteneğinin bozulduğu”akıl hastalıkların da” zamanla depresyon gelişebilir. Organik Nedenlere Bağlı Depresyonlar Birçok fiziksel bozukluğa bağlı depresyonlar görülmektedir.örneğin; Hormonal sistemdeki bozukluklar,Nörolojik bazı hastalıklarda(örneğin parkinson,multipi skleroz)kan hastalıklarında,kanserlerde,enfeksiyon hastalıklarının bazılarında,kaza ve ameliyatlardan sonra depresyon gelişmektedir.uzun süre kullanılan tansiyon düşürücü,ülser giderici bazı ilaçlar,bağımlılık yapan uyarıcı ve uyuşturucular,kortizollü ilaçlar da depresyon oluşturabilirler. Depresyon Nedenleri? Depresyona yol açan bir çok etken vardır. Kalıtımsal nedenler, Biyokimyasal değişiklikler, Hormonal bozukluklar, Tedavide kullanılan bazı ilaçlar, Bazı organik nedenler, Psiko-sosyal olaylar, Sosyo-kültürel etkenler, Bazı yaşam olayları,depresyona yol açabilir. Birçok insanın aynı şartlarda yaşamasına rağmen neden bazılarının depresyona girdiği bazılarının girmediği araştırılıp,tartışılmıştır.Biyolojik-genetik alt yapının depresyona yatkınlık gösterdiği kişilerin dış faktörlerle daha kolay depresyona girdiği ileri sürülmektedir. Depresyon Tedavi Edilebilen Bir Hastalıktır: Depresyon Belirtileri 2.haftadan fazla sürüyorsa mutlaka bir psikiyatriste gidip tedavi olmak gerekir.Günümüzde depresyon giderici çok güçlü ilaçlar geliştirilmiştir.psikiyatristlerin tedavide birçok seçenekleri vardır.2-3 aylık bir tedavi ile ciddi düzelmeler sağlanabilmektedir.Tedavinin süresi,hastalığın ciddiyeti,süresi,tekrar edip etmediğine göre ayarlanır.Psikoterapi ile birleştirilen ve sosyal düzenlemeler ile desteklenen tedaviler daha iyi sonuçlar vermektedir. DEPRESYON BİR HASTALIKTIR,TANIYIN ,YENİN! . Depresyon ruhsal bir hastalıktır. . Depresyon çok yaygın bir sağlık sorunudur.Ülkemizde yaklaşık her 10 kişiden birinde depresyon görülmektedir. . Ancak halk ve doktorlar tarafından yeterince tanınmamaktadır. . Depresyonlu kişinin iş verimi düşer,çalışamaz,insanlar ile olan ilişkileri bozulur. . Aileye ve topluma getirdiği ekonomik yük çok büyüktür. . Depresyon tedavi edilebilen ve tam olarak düzelebilen bir hastalıktır. . Depresyon tedavi edilmezse intiharla sonuçlanabilir.intihar olgularının büyük bölümü depresyon geçiren hastalardır. . Depresyonun tanınmasının ve yeterince tedavi edilmemesinin hastaya ve topluma maliyeti çok yüksektir. . Tanınması ve tedavi edilmesi halkın ve doktorların eğitimi ile mümkün olabilir. Depresyonda olan hastaya ailesi, çevresi nasıl davranmalı? Bize gelen hastalardan biliyoruz ki,depresyon tanınmadığı için,hasta anlaşılmamaktadır.şahıs yaptığı işleri artık yapamadığından,”dermansız”,yorgun,bitkin olduğundan,hiçbir şeye karşı ilgi duymadığından; içinden gelmediğinden;çevresi tarafından”tembellikle,miskinlikle”suçlanır,oysa hasta yaşam enerjisini yitirmiştir.Bu durum hastanın” elinde ve iradesinde”olan bir şey değildir.tamamen hastalığın getirdiği bir sonuçtur.Hastanın çevresi mantıklı düşünmeli ve daha önce”tembel” olmayan bir insanın neden şimdi”tembel”diye nitelendirdikleri pozisyonda olduğunu anlamaya,çözmeye çalışmalıdırlar. “Bir şeyin yok,evham yapıyorsun kafaya takıyorsun,düşünecek ne var”türünden sözler hastayı rahatsız eder.Anlaşılmadıklarını düşünüp iyice içine kapanırlar.Bazen de;haydi gezmeye gidelim,eğlenelim,haydi gül biraz”şeklinde cümlelerle hastalara yardımcı olunmaya çalışır.Oysa bu tür teklifler bile hastayı yorar.Depresyonda olan hastaların çoğunluğu sessiz-sakin gürültüden uzak,problemlerden uzak bir ortamda yaşamayı düşlerler.konuşmalar,bağrışmalar,çocuk sesleri,eğlenmeler çok rahatsız eder.çünkü onlar çok farklı bir dünyada yaşarlar.Bu dünyada;elem ,keder,ümitsizlik,yorgunluk,karamsarlık”vardır,yanlızlık,çaresizlik”vardır. Hastanın yakınında olanlar hastaya bir şey telkin etmeden onu nötr bir şekilde anlamaya,değerlendirmeye çalışmalı.yargılamadan,üzmeden konuşmalı.”Bir şeyin yok”sözünü asla kullanmamalı.Hastaya mutlaka bir psikiyatriste götürmelidirler.